Kurtuluş Destanı

Malazgirt’le otağ kurup kalınca
Coğrafyayı vatan yaptı bu millet
Düşman sürüleri yurda dolunca
Silahı, süngüyü kaptı bu millet.

Çıkınca çığrından, her şey rotadan
Yemedi işgali bizdeki vicdan
Eli kınalanmış sorsan kaç fidan
Vatanına kurban etti bu millet

Hedef olan Türk’e her türlü ölüm
Akıl almaz şiddet, insafsız zulüm
Kadın, çocuk, yaşlı, binlerce mazlum
Hunharca yakıldı tüttü bu millet

Kağnılarla top taşıyan kadınlar
Kundağıyla karlı yollar adımlar
Yeter ki mermiler ıslanmasınlar
Önce cephaneyi örttü bu millet

Bu yurda düşmanlar konmasın diye
Al bayrak gönderden inmesin diye
İLAHİ ezanın dinmesin diye
Kanını toprağa kattı bu millet

Haçlı zihniyeti çatlak sesini
Duyan ermeni’nin gör hatasını
Sevr denilen hayal, haritasını
Süngüyle kazıyıp yırttı bu millet

Kalleşler vurunca Türkü ü sırtından
Kazım Paşa yürü dedi ardımdan
Emperyal güçleri Türk diyarından
Destanlar yazarak attı bu millet

Kin kusan hainler yurt sevdasına
Kendine gelemez bir dahasına
Namus davasına, can pahasına
Sancağı başında tuttu bu millet

Türk teki imanda ince bir mana
Gül atar kendine mezar kazana
İnsancıl bir tavır insandan yana
Ezelden bu fikri güttü bu millet

Ermeni'nin Rus un aynı niyeti
Yıllarca verdiler bu eziyeti
İstiklal denilen tatlı şerbeti
Rabbim fırsat verdi, tattı bu millet.

Ali İhsan Gürbüz

Köycü

Şenkaya aşkıyla yanıp tutuşan
Çalışan, çırpınan arıydı KÖYCÜ
Cehaletle ömrü boyu vuruşan
İlahi hikmetin sırrıydı KÖYCÜ

Abide şahsiyet bambaşka lider
Sanata, kültüre hep teşvik eder
Hanesini mektep edecek kadar
Gerçekten gönül eriydi KÖYCÜ

Cephede komutan, tarlada rençper
İncele araştır, tam bir münevver
Ediptir, yazardır, her şeyden evvel
Vatan sevgisiyle doluydu KÖYCÜ

Gazetesi, panayırı, piyesi
İnsanını aydınlatmak gayesi
Bir parlak zekâydı tek sermayesi
Fukara halkının varıydı KÖYCÜ

Her türlü zorluğa, direnip duran
Hem pazar, hem parti cemiyet kuran
Şenkaya halkına müspet yön veren
Fazilet sahibi biriydi KÖYCÜ

Tembelliktir fakirliğin anası
Çalışmaktır derdi yalnız çaresi
İlim ocağının yanan çırası
Ebedi sönmeyen koruydu KÖYCÜ

Köhne söze aldırmazdı geçerdi
İşin erbabını bulup seçerdi
Sayesinde şuur mantık yeşerdi
İrfan güneşinin nuruydu KÖYCÜ

Okut oğlun kızın vazgeç inattan
Haberi olmalı medeniyetten
Silkinip uyanın dedi gafletten
Dirilişin sanki suruydu KOYCÜ

Fikirleri alınılmaz pahada
Kılavuzdu halka her bir sahada
Dumlupınar derler ondan daha da
Berrak, pırıl pırıl duruydu KÖYCÜ

Bilmelisin ilim farzdır her kula
Oku yaz, spor yap, ağaç dik sula
Bu yönü gösteren emin pusula
Halkının feneri farıydı KÖYCÜ

Ali İhsan Gürbüz

Koca Seyit

Cenkte bayraklaşıp candan söylenen
Bir Seyit anlatılır, bizde bir Seyit.
Hikmet Huda’nındır bilir inanan
Kolay anlatılmaz, sözde bir Seyit.

Katıldı savaşa o genç çağında,
Bir vatan aşkıydı, yanan bağrında
Bütün bir milletin öz dimağında,
Kazılmış yaşıyor, izde bir Seyit.

Bir sırdır çözemez ilim de fen de
Cevabı saklıdır, sağlam imanda
Topu namlusuna sürdüğü anda,
Zaferi görmüştü, gezde bir Seyit.

Şimşekti gürleyen Seyit’ in sesi
Boğazı doldurdu, düşman kellesi
Hedefi vurunca, topun güllesi
O günden beridir, gözde bir Seyit.

Tükenen umudu var etti o gün
Meydanı düşmana dar etti o gün
Bütün gönüllerde yer etti o gün
Milli benlikteki, hazda bir Seyit.

Akıl çözemiyor, ince noktayı
Neydi kaldıran ki üç yüz okkayı
Savaşa konulan bu son noktayı
Seyretti siperden tozda bir Seyit.

Bilirsen tarihin sana öğüttür.
Ceddin kahramandır, neslin yiğittir.
İspatı Havran’da Koca Seyit’tir.
Maya Türk mayası, özde bir Seyit.

Bu cihanda yoktur, Türk yurdu gibi
Yüksek yaylaların bozkurdu gibi,
Tek başına koca bir ordu gibi
Bulunmaz emsali, yüzde bir Seyit.

Ali İhsan Gürbüz
X